Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Pertevniyal Lisesi Öğretmen Kadir Dikme Hayat Notu

Pertevniyal Lisesi Öğretmen Kadir

Pertevniyal Lisesi Öğretmen Kadir Dikme Hayat Notu

Aysoncuğum;Bir dostun kaleminden, babam ile yapmış olduğum röportajdan geriye kalanlar.Röportajını dinledim ve seninle gurur duydum. Ve iyi ki baba oğul bir araya gelip güzel güzel sohbet etmiş onu da kayıt altına almışsın. Ne yazık ki günümüzde çoğu insan bu beraberliği sağlayamamakta ve bunun özlemini çekmekte. Bu röportaj beni de etkiledi ve satırları yazmaya zorladı. Senin de bildiğin gibi Elazığlı olmam üniversiteyi bitirdikten sonra orada üç yıl görev yaptıktan sonra İstanbul’a gelip Pertevniyal ve Vefa Lisesinde öğretmen ve idareci olarak görev yapmış olmak beni de oldukça değiştirdi. Aslında insanın yaradılışı ve yaşam şekli incelendiğinde ve beslenmek gayreti içine girmişler. İlk zamanlarda deniz kenarlarını, su havzalarını tercih işlerse de zamanla kuraklık ve çeşitli iklim değişiklikleri nedeniyle göçe zorlanmışlar. Günümüzde de göçler olmakta olacakta. Cumhuriyet kabul edildikten sonra çalışmak amacıyla yurdumuzdan da Amerika, Almanya, Fransa ve daha birçok ülkeye göçler olmuş. Bazen çok acı faturalar ödenmiş bazı aile ocakları sönmüş, kimseler gittikleri ülkenin şartlarına dayanamayıp rahmete kavuşmuş. Kalanlar da onlara boyun eğerek en güç ve zor işlerde çalıştırılmış ve çocuklarının geçimini temin etmişlerdir. Bugün Almanya’da, Fransa’da ve ülkede bulunan Türkler bunun örnekleri olsa gerek. Dün olduğu gibi bugün de sıkıntısı olmayan birçok vatandaşımız yurt dışına gidip oralarda çalışmışlar. Aslında o insanlarla konuştuğunuzda asla ve asla şikayet etmez, mutlu olduklarından bahsederler. Bu gerçekte. Çünkü başka bir dünyaları yoktur. Bu duygu ve düşünceyle oldukça çocuk sahibi olurlar. Gün gelir geçim sıkıntısı başlar, evinde iş aramaya ve yetecek kadar bir gelir elde etmek için çabalar durur. Tarlası, hayvanı olanlar, ekip biçecek geçimlerini temin ederken baban gibi altı çocuğu olupta hiçbir gelir olmayanlar marangozluk yaparak geçimini sağlayan biri için Fransa sevdası içinde kolay bir şey olmasa gerek. Ama gelin görün ki o günün şartları babanı buna zorlamış. Fransa’ya işçi olarak gitmiş. Çekilen acılar, yavrum gün olur geçer düşüncesiyle oraya yerleşmiş.Ve altı çocuğunu okutup vatana hayırlı evlatlar yetiştirmiş. Konuşmalarında göğsünü gere gere mutlu olduğunu ve çocuklarından gurur duyduğunu bildiriyor. Bu da onun en doğal hakkı. Şayet Fransa’ya gitmeyip Kars’ta kalmış olsaydı, belkide hepinizi okutamayacak sizlerde bulunduğunuz durumda olmayacaktınız.Bugün her anne, babanın tek arzusu çocuklarını iyi yetiştirmek ve mutlu bir yaşam ortamını onlara sağlamak. Babanızın yaşadıklarını Kars’ta yaşayan akrabalarınızın yaşayışlarıyla karşılaştırdığınızda herşey çok daha güzel ortaya çıkacaktır. Bu gibi kişiler yakın dost ve akrabalarını da ihmal etmeyip dar günlerinde onların yanında olurlar. Bu babalarında da var olan bir davranış. Babanın diğer güzel bir yanı Fransa’ya yerleşmiş olmasına rağmen; örf, adet ve yaşantısından ödün vermemiş. Batı kültüründen de yeterince beslenmiş ve şekillenmiş. Gençlere gençliklerinde yaşlılığı düşünerek hareket etmelerini, alkol ve sigara kullanmamalarını, spor yapmalarını, dürüst ve onurlu olmalarını önermekte. Bu da ne güzel tavsiyeler. Sizler de bu tavsiyelere uyarak babanızın öğütlerini dinlemişsiniz. Ne mutlu sizlere. Bununla da yetinmemiş insanlara iyilik yapmayı, yardımcı olmayı da önermiş.Hepimizin bildiği gibi, insan ömrü sınırlı. Bugün varız, yarın yokuz. babanız da bugün hayatta değil. Mekanı cennet olsun. Bundan sonra evlatlarına düşen görev yalnız başına kalan anne ve kardeşler varsa onlara sahip çıkmak gerekir. Ne yazık ki, toplumumuzda bazı evlatlar; anne ve babalarına sahip çıkmadıkları gibi onları hemen huzur evine veya darülacezeye bırakıyorlar. Bu da çok acı bir gerçek. Onlara Yunus Emre’nin şu dörtlüğüyle sesleniyorum.Bu dünya kimseye kalmazGelen göçer, konan göçerNasip oldukça yer içer,Ecel ömre kefen biçerÖleceğini hatırla, onu anmakta devam et.

Kadir Dikme