Gönlün Esenlik Ülkesinde
Gönlün esenlik ülkesinde, benim de bir sevgilim vardı, halen de var.
Evet gönlün esenlik ülkesinde aşikare gezintilerim olurdu. Aşkın, coşku ve sevinç bahşeden nağmeleri beni gençlik ve delikanlılık günlerime götürürdü. Hatıra ve anılarımın bir an gözlerimin önünde canlanmaya başladı. Zihnim beni o görmüş olduğum yerlere götürdü. Geceleri hatırası ile sabahlamıştım. O günkü ders de aklımdan uçup gitmişti. Hoca bir şey anlatıyordu. Ben ise senin hayalini kuruyordum.
Gençlik ve divanelik, bir çeşit delilik alemiymiş. Meğer çünkü ben o vakitler güzel ve sevilesi bu iki kelimeyi samimi ve halis duygularla sevmiştim. Vakitli-vakitsiz onu şöyle mırıldanıyordum:
Ey gönül divane ol ki, divanelik de ayrı bir alem…
Fakat şimdi zaman değişti. O günlerin gece mırıldanmaları ve günlerime neşe katan şarkıları da değişti. Hepsi tarih oldular. Şimdi gönül şu şarkıları mırıldanıp saklamaktadır. Gençlikte bir bahar mevsimi idi, geçti bize itibar vardı, o da uçup gitti.